29 Eylül 2010

Antalya'da Barlar, Özellikle Castle Bar

Antalya'da Karaalioğlu Parkı'nın (bildiğimiz deyimle Karaoğlan Parkı'nın) içinde Hıdırlık Kulesi'nin hemen yanı başında konuşlanmış Castle Bar. Lise yıllarımda az zaman geçirmedim o mekanda. Muhteşem manzarası ile üniversite yıllarımı zorlaştırmıştı. Ağır geliyordu Castle'a gittikten sonra Ankara yollarına düşmek. Derinlerden bir burkulma kaplıyordu yüreğimi. Sana Antalya'yı neler sevdirdi, diye sorsalardı mutlaka burayı da sayardım. Muhteşem Antalya manzarası, soğuk bir bira, dost sohbetleri, anılar, anılar, anılar. Facebook'ta iki tane grup kurulmuş Castle Bar ile ilgili. Resimleri oradan aldım.

Ayrıca Kaleiçi'nde yer alan Kale Bar da görülmeye değer işletmelerden. Tarihi surların içine inşa edilmiş. Üstelik dokusu da bozulmadan. Güzel bir yat limanı manzarası sunuyor. Gün batımında özellikle tavsiye ediyorum.

Olur da yolunuz kışın Antalya'ya düşerse bilin ki; siz nasıl giyinirseniz giyinin nemli soğuk içinizi ürpertecektir. Hava 12-13 derece olacak ama siz örneğin Ankara'da 0 derecede üşümezken Antalya'da titreyebileceksiniz. İşte o titreme anlarında Kaleiçi'nde şöyle bir yürüyün. Deniz dalgalı olacaktır, limanın hemen dış tarafında. Dalgakıranlara çarptıkça dalgalar, tuzlu taneleri yüzünüze gelecek, saçlarınız, kıyafetleriniz rüzgarda uçuşacaktır. Bu manzarayı yakinen soluduktan sonra Amor Bar'a gidiniz Antalya'da. Burası sanıldığı gibi kapalı bir mekan değil. Aksine açık, ancak arkanıza sıcacık elektrikli sobaları ve üstünde buharı tüten nescafeyi getirdiklerinde iyi ki ürpermişim diyeceksiniz. İçiniz ısınırken ve yüksekten bakarken yat limanına; aşıksanız daha bir aşık, mutsuzsanız biraz daha huzurlu olduğunuzu hissedeceksiniz. Amor Bar Kaleiçi'nde Varyant'ın hemen yanındaki merdivenlerden Selekler Çarşısı'na doğru çıkarken karşınıza gelecek.

Amor Bar'dan Kaleiçi manzarası.

Konyaaltı Caddesi'nde falezlerin hemen üzerine kurulan barlar ve işletmeler de oldukça etkileyici. Buralar da açılan tesisler gitar muhabbetlerimizi, sabahlara kadar dertleşmelerimizi, içmelerimizi, paylaşmamızı, gülücüklerimizi aldı elimizden. Üzülmemek, bir ah çekmemek elde değil. Ancak biz gençtik o zamanlar, Antalya daha ılıman, biz daha umarsızdık. Biz oralarda eğlenirdik ama bir saatten sonra orada ya biz umarsızlar kalırdı ya da evsiz barksızlar. Şimdi daha kalabalık buralar, Antalya'ya, yakamoza, gün batımına sadece biz bakmıyoruz. Yine de içim buruk, ama tavsiye etmesem olmaz. Mutlaka görün.

Son olarak Konyaaltı Varyantı inin ve Beach Park'ı görün. Güzel tesisler, her zevke hitap edebilecek mekanlar yapmışlar. Seçmek sizin elinizde.

Yollarda...

Bu blogu hem yaşadığımı, gezdiğimi, öğrendiğimi, eğlendiğimi hissetmek, hem bunları yeniden hatırlamak ve hem de hayatın stresinden kaçmak için, kendime yaşam enerjisi sağlamak için açıyorum. Ve kim bilir belki de nasıl yaşlandığımı görmek için... Hadi hayırlısı, yelkenler fora.