Bangkok'tan AirAsia ile Phuket adasına uçtuk. AirAsia çok ekonomik bir havayolu. Üstelik de konforlu. Ancak ucuz bir havayolu olduğundan her şeyi para ile ölçüyorlar. Valizinizin ağırlığı, sigortanız vs. Uçak içi ikramlar ücretli. Bir de American Express Card ile bilet daha ucuza alınabiliyordu sanırım.
Uçak Phuket'e yaklaştıkça deniz ve adalar muhteşem güzelliği ile altımızda kalıyordu. Bu adalardan biri de Phi Phi adası imiş. Ama onlarcasının içinde hangisi olduğunu seçmem mümkün değildi zaten.
Biz Phuket adasında Club Bamboo Boutique Hotel'de kaldık. Otel biraz yokuşta bir yerde ama oldukça güzel dekore edilmiş ve az sorun yaşadık orada. İnsanlar da sorun olduğu zaman çözmek için gayret ettiler. Her yarım saatte bir Patong Beach merkezine servisleri var. Ama zaten merkeze yakın olduğu için pek gerek duymadık servisi kullanmaya. Arada gez gez yorulduğumuzda cazip oluyordu o ayrı. Tavsiye edeceğim otellerden biri Bamboo.
Phuket adasında birçok plaj ve çevresinde yerleşimler var. Biz bunlardan Patong Beach'i tercih ettik. İnternetten kurcaladığımızda cinsel turizmin en hareketli yeri deniyordu Patong için. Doğru. Ancak rahatsız edici gelmedi bize. Bangla Road hakkında yazarken daha fazla ayrıntı vereceğim konuyla ilgili olarak. Ancak şu kadarını belirtmekle yetineyim, evet cinsel ilişki serbestisi bir geçim kaynağı olmuş Phuket'te ama insanlara saygı duymayı da öğrenmişler. Biraz rahat olmak yeterli, gözlem yaparken keyif almak için. Ben diyorum ki; iyi ki Patong Beach'i tercih etmişiz.
Patong Beach demişken hemen sahilinden resimler de vereyim. Çok güzel bir kumsalı var. Sezon başlarında ise tehlikeli olabiliyormuş. Ne de olsa okyanus kıyısı buralar. İç denizlere benzemez. Zayıf görünen dalgalar adamı alıp götürebiliyormuş. Ama o zamanlarda zaten kırmızı flama oluyormuş deniz kenarında ve girmek yasaklanıyormuş. Biz Phuket'te hiç denize girmedik. Çünkü bu güzel tatil beldesini konaklama ve akşam yemeği, gece barları için tercih ettik. Gündüzleri ise amacımız buradan düzenlenen turlara iştirak ederek muhteşem güzellikteki yerleri ziyaret etmekti. Bu turlar da ayrı bir yazı konusu olacak. Patong Beach böyle bir yer.
Phuket turizm açısından adını çok duyurmuş bir yer olmakla birlikte henüz bozulmamış. Bizi oraya hayran bırakan yönlerinden biri de buydu zaten. İnsanları fakir ama mutlu. Yüzlerinden gülücük eksik olmuyor. Aslında Doğu Asya halklarının çoğunda var bu sanırım. Aynı tespiti Çinliler için de yapmıştım. Yaşam standartlarını daha kolay ifade edeceğimi düşündüğüm iki resmi paylaşacağım, biri bir benzinlik, diğer elektrik telleri. Hemen belirteyim ülkemizdeki gibi benzinlikler de var Phuket'te.
Phuket'teki ilk günümüzde şöyle bir ortalığı kolaçan edelim demiştik. Masaj sektörünün çok yaygın olduğunu biliyorduk da sahil kenarında yapıldığını da düşünmemiştik doğrusu. Masaj ile ilgili diğer notlarım Bangla Road yazısında olacak. Bir de sahil kenarında sokak satıcısı gördük. İlginç şeyler satıyor. Haşlanmış yumurta, muz cipsi, kurutulmuş balık vs. Tezgahı da ilginçti.
Havası nemli Phuket'in. Hatta öyle bir nem bastırıyor ki arada (bizim gittiğimizde nadiren oldu) bunalıyor insan. İşte o nemli sıcakta soğuk bir şeyler içmek istiyorsunuz. Gidin kola neyin alın. Buzlu simsiyah bir içecek var. Phuket'e gittiğimiz ilk günde karşılaşsam belki denerdim ama sonraki günlerde o kadar değişik yemek gördüm ve bir kısmını tattım ki; benim bile sınırlarım zorlandı. Belki de güzel bir içecekten oldum. Ama içenlerin dilinin ağzının dişlerinin siyah olduğunu gördüm. Çok hoş bir görünüm arz etmiyordu.
Yazının finalini balık yemeği ile yapacağım ancak öncesinde eski Phuket şehri hakkında bilgi vereyim. Old Phuket Town olarak geçiyor rehber kitaplarda. Ben Phuket'e gelmeden önce internetten çok araştırdım. Dedim bir araba kiralarız, ters yönden aksa da trafik alışırız, gideriz. Ama dedik ne olur ne olmaz. İyi ki de öyle demişiz. Google maps üzerinden Phuket'in tüm yollarını gösteren çıktılar aldım ama işi gerçeğe dönüştürmek zormuş. Adada araba kiralanmasını kesinlikle tavsiye etmiyorum. Phuket şehir merkezinde Portekiz mimarisinden örnekler taşıyan Sino Portoguese House ve evler var. Öyle çok matah yerler değil. Görülecek çok fazla yer de yok merkezde. Ya da biz keşfedemedik. Portekiz mimarisinin örnekleri ile bitireyim ada merkezini.
Yemek faslına gelelim. Okyanus kenarında tatil yapıyoruz. Tutup sebze yiyecek değilim. Aklımda fikrimde balık ve diğer deniz ürünlerini yemek var. Çevrede birçok balık restoranı var. Ben balık tutabilen bir insan olsam da canlı hayvanların olduğu yerden bir hayvan seçip onu yemek olarak sipariş veremem. O nedenle canlı hayvanların sergilendiği yerleri değil, ölülerinin sergilendiği yerleri tercih ettik. Yengeçleri, ıstakozları canlı canlı bağlamışlar, leğenlere atmışlar, biraz su koymuşlar, gelen giden seçiyor. Bize uymadı.
Canlı olmayan deniz ürünlerinin sergilendiği yerlerde de çeşit ziyadesiyle boldu. Ben red snapper'ı (kırmızı kırlangıç balığı olarak çeviriyorum) tercih ettim. Ayrıca iki tane de karides yedim. Yalnız bunlara bizdeki jumbo karides demek bile az olur, dev karidesler. Ancak buranın kültüründe tuz yok. Her şey tuzsuz geliyor. O nedenle ayrıca tuz istemekte fayda var. Bir de yemekleri sakın soslu istemeyin. En güzel yemek dahi şekerli sosla damak tadımıza aykırı hale gelebiliyor. O nedenle kurtuluş reçetesi "no sos, (Allah'tan aynı tercüme ediliyor sauce ve sos), only barbekü (aynı şey barbeque için de geçerli)" cümlesini kurmak. Ben garanti olsun diye en az 4 kez tekrarladım aynı cümleyi.
Yemeği yedik, tropik meyve cennetinden istifade etme zamanı geldi. Adını, sanını, şeklini bilmediğimiz bir sürü meyve var burada. Her şeyin olduğu gibi bunlar da ülkemiz fiyat düzeyine göre inanılmaz ucuz ve lezzetli. Kıstasımız ülkemizde de var olan muz olabilir. Muzun yaklaşık 1,5 kilosu 1 TL civarında. Varın gerisini siz düşünün. Buraya gelip de bu meyvelerden bıkana dek yemeyen eksik döner. Her yerde böyle manavlar var. Zaten ucuz ama biraz daha iç bölgelere gittiğinizde bunların çok çok daha ucuz olduğunu görebiliyorsunuz. Bize ucuz gelen fiyatların aslında pahalı olduğunu fark ediyoruz. Bu da gelir düzeyinin ve turizmin fiyatlara etkisinin göstergesi olarak nitelendirilebilir.
Bir sonraki yazımda Phuket adasının ve Patong Beach'in gece hayatının merkezi Bangla Road hakkındaki gözlemlerimi paylaşacağım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder